21 Ergebnisse - Zeige 1 von 20.

Yazar Ismail Kara, uzun portre-hatira denemelerini bir araya getirdigi Sözü Dilde Hayali Gözde kitabini su satirlarla okuyucuya takdim ediyor Bu kitapta tesadüf edeceginiz zevat hakkinda hatira-deneme metinleri kaleme almanin benim icin vazife diyebilecegim bir tarafi var. Onlar, kaderin sevkiyle tanidigim, bilgi ve görgü itibariyle istifade ettigim, dünya tasavvurlari hakkinda fikirler ve intibalar edindigim, bir ilm ve fikr cabanin nasil yür...

Zafer degil sefer yahut muvaffakiyet degil hareket ifadeleri sonuca ve hedefe ulasip ulasmamaya bagli kalmadan yola koyulmayi, harekete gecmeyi, her halükarda insan sinirlar icinde yapilabilecekleri sonuna kadar yapmayi ifade ediyor. Seyr ü seferin, yolun ve hareketin bizzat kendisi sonucun, zaferin, muvaffakiyetin en azindan bir parcasi olmak itibariyle zaten bastan bir neticedir.Akar suya umman coktur. Yunus Emrenin Dag ne kadar yüce olsa yo...

Seyh Mehmet Semseddin Dede hazretleri, oglu Mustafa Bedreddin bey, kizi ve torunu Ahmet, Hasan Hüsnü Dedenin Giritte kalmis olan esi ve iki kizi seyh ailesi efradi olarak, dervisan ve aileleri hep beraber mevlevihaneye ait tasinabilecek esyalari toplayarak sandiklara koyup hazirlandilar. Camiden duvarlada asili olan dini büyüklerimizin isimlerini tasiyan levhalar Allah, Muhammed, 4 halife levhalari 2 m capinda idi, yazilar dökme tunc madeni il...

Bir makaleyi aramak, bir kitabin izini sürmek bir meselenin pesinde olmaktir aslinda. Yazar adi belirtilmeden Misirda, Ittihatci cevrelerin nesrettigi Ulema-yi Din-i Islama Davet-i Seriye risalesinin pesinde olmamiz da bu yüzden. Vasifsiz bir özeti vardi kitaplarda Peki ya kendisiYola yani aramaya koyulduk. Özege merhumun katalogunda iki baskisinin künyesine isaret ediliyordu ama Istanbul kütüphanelerinde varligina tesadüf edilemedi, Ankara Mi...

Zafer degil sefer yahut muvaffakiyet degil hareket ifadeleri sonuca ve hedefe ulasip ulasmamaya bagli kalmadan yola koyulmayi, harekete gecmeyi, her halükarda insan sinirlar icinde yapilabilecekleri sonuna kadar yapmayi ifade ediyor. Seyr ü seferin, yolun ve hareketin bizzat kendisi sonucun, zaferin, muvaffakiyetin en azindan bir parcasi olmak itibariyle zaten bastan bir neticedir.Akar suya umman coktur. Yunus Emrenin Dag ne kadar yüce olsa yo...

Rivayetlere bakilirsa okumak karsi tarafa, birine baris icin, anlasmak adina ok göndermek, ok atmak demekmis. Okuyan insan ne yaptiginin bir miktar farkinda ise kendi icinde ve disindaki kargasanin, tereddütlerin, acilarin, sevinclerin, savasin nicin oldugunu anlamaya, neden böyle cereyan ettigini cözmeye calisiyor demektir. Sulh ve sükna erisme hayali pesinde, ok isaretleri istikametinde kosacak yahut sonsuz bir cehde, bir ictihada, bir cihad...

II. Abdülhamit döneminde Seyhulislamhkta görev yapmis Seyh Rahmi Baba 1930lu yillarda seyh ve halife arkadaslarini gizlice Anadolunun bir kasabasina davet eder. Kahriye okunacak, yani Ya Kahhar zikri cekilerek Mustafa Kemal Pasanin ve rejiminin kahr u tedmiri icin dua edilecektir. Davet kabul görür ve gizlice toplanilir.Kahriyenin okunacagi sabaha birkac saat kala Seyh Efendi bütün niyetlerini altüst edecek bir rüya görür.Rüya söyle Bir dünya ...

Sibyan mektebi, Mekteb-i sibyan, Tas mektep, Muallimhane, Muallimhane-i sibyan gibi adlerla anilan Mahalle mekteplerinin merasimleri, gelenekleri egitim-ögretim tarzi, mimarisi, folkloru, binalari, esyasi...min alayi veya bed-i besmele cemiyeti denen mahalle mektebinin ilk adimi, yani mektebe yeni verilecel cocugun hocanin, mahallelilerin, cocuklarin da istirak ettigi coskulu ve kalabalik bir törenle evinden alinip mektebe getirilmesi ve ilk d...

Bir ilim adamini, bir yazari, bir sanatciyi görsel malzeme üzerinden, ondan geride kalan fotograf, kartpostal, cizim, not, mektup, kartvizit, müsvedde, imzali kitap, resmi ve hususi evrak, kapak eskizi... gibi malzemeyi merkeze alarak anlatmak ne kadar dogru, yerinde ve yeterli bir hareket olurVasifli görsel malzeme bir biyografiyi, onun etrafindaki hareketleri, hissiyati ve cevreyi, kisaca bir tarihi, bir ruh dünyasini anlayip kavramak, onu y...

Türkiyede en cok konusulan ve tartisilan konunun din ve Islam meselesi olmasina bir önem ve deger atfedip atfetmeyecegimiz, olup bitenlerden tedirginlik duyup duymayacagimiz bir paradoksla alakalidir. Eger Türkiye kurucu ve yasatici biricik unsur olarak din ve Islamla olan iliskisini dünyanin yeni sartlarinda ve tedavüle giren yeni kavramlarla bir daha kurmak ve anlamak pesinde ise en zit fikirler dahil olmak üzere her sey ciddiye alinabilir, ...

Türkiyede en cok konusulan ve tartisilan konunun din ve Islam meselesi olmasina bir önem ve deger atfedip atfetmeyecegimiz, olup bitenlerden tedirginlik duyup duymayacagimiz bir paradoksla alakalidir. Eger Türkiye kurucu ve yasatici biricik unsur olarak din ve Islamla olan iliskisini dünyanin yeni sartlarinda ve tedavüle giren yeni kavramlarla bir daha kurmak ve anlamak pesinde ise en zit fikirler dahil olmak üzere her sey ciddiye alinabilir, ...

Müslüman kalarak, hatta daha da Islamlasarak Avrupali veya Batili olmak... Bu fikir cagdas Türk düsüncesinin ve cagdas Islam düsüncesinin en üst basligi, en kalin damari gibi gözüküyor. Belki en büyük iddiasi ve davasi ayni zamanda... O sairane deyisle sarkin akl-i pranesiyle garbin bikr-i fikrini izdivac ettirmekHem bir müdafaa ve korunma hem de bir hamle ve acilma bu... Hala ciddi bir karsiligi olan kültür medeniyet ayirimi da gücünü ve mesr...

Bir makaleyi aramak, bir kitabin izini sürmek bir meselenin pesinde olmaktir aslinda. Yazar adi belirtilmeden Misirda, Ittihatci cevrelerin nesrettigi Ulema-yi Din-i Islama Davet-i Seriye risalesinin pesinde olmamiz da bu yüzden. Vasifsiz bir özeti vardi kitaplarda... Peki ya kendisiYola yani aramaya koyulduk. Özege merhumun katalogunda iki baskisinin künyesine isaret ediliyordu ama Istanbul kütüphanelerinde varligina tesadüf edilemedi, Ankara...

Keine Beschreibung.

Makyavelden cevirdigin bütün parcalari okudum. Ilk on sayfada yeni olan pek fazla bir sey göremedim, fakat gelisecegini ümit ediyordum. Bir sonraki on sayfa daha iyi degildi. Sonuncusu ise bütünüyle alelade. Machiavelliden ögrenecek fazla bir seyim olmadigini görüyorum, siyasi hileye dair onun bildiklerinden daha fazla malumat sahibiyim. Onu tercüme etmene artik gerek yok.Bu sözleri Misir Valisi Kavalali Mehmet Ali Pasa, mütercimi olan Türk Er...

Ezan-i Muhammedi okundukta Israfil aleyhis-selam Suru üfüreyor deyü ve abdeste kalkarken kabrimden kalkiyorum deyü, camiye giderken mahser yerine gidiyorum deyü, müezzin kamet edip, cemaat saf saf ölürken bu insanlar mahser yerinde yüz yirmi saf olup seksen safi bizim peygamberimizin ve kirk safi sair peygamberlerin ümmetleri olsa gerektir deyü, imama uyduktan sonra imam Fatiha-yi serifeyi okurken sagimda Cennet, solumda Cehennem, ensemde Azra...

Felsefe bizde nevzuhur bir ilim olsaydi istilahlarini (terimlerini) vaz etmek o kadar müskil bir is olmaz, birkaç muallimin her kelimeye karsilik bulmakta ittifak ederek talebe arasinda nesr u tamim etmeleri kafi gelirdi. Fakat isin nazik ciheti, felsefenin sadece garbi bilinlerimizce meçhul oldugu halde 'ulûm-i arabiye' denilen ilimlerle istigal edenlerimizce -medrese dersleri meyaninda bu asra kadar intikal etmis epeyce parlak bir mazisinin ...

Türkiye'de en çok konusulan ve tartisilan konunun din ve Islâm meselesi olmasina bir önem ve deger atfedip atfetmeyecegimiz, olup bitenlerden tedirginlik duyup duymayacagimiz bir paradoksla alakalidir. Eger Türkiye kurucu ve yasatici bir(icik) unsur olarak din ve Islâmla olan iliskisini dünyanin yeni sartlarinda ve tedavüle giren yeni kavramlarla bir daha kurmak ve anlamak pesinde ise en zit fikirler dahil olmak üzere her sey ciddiye alinabili...

Dinî, siyasî ve kültürel bir hareket olarak Islâmcilik batililasma ve modernlesme vakiasiyla yüzyüze gelen Islâm dünyasinin degisik cografyalarinda birbirine benzer kaliplarla ortaya çikti. II. Abdülhamid döneminde Ittihad-i Islâm adi altinda siyasî bir kalkinma ve kurtulus ideolojisi olarak benimsendi ve tahkim edildi. II. Mesrutiyet'in ilanindan sonra etkili bir fikir hareketi özelligini kazandi ve din, siyaset, kültür alanlarinin hemen heps...

Dinî, siyasî ve kültürel bir hareket olarak Islâmcilik batililasma ve modernlesme vakiasiyla yüz yüze gelen Islâm dünyasinin degisik cografyalarinda birbirine benzer kaliplarla ortaya çikti. II. Abdülhamid döneminde Ittihad-i Islâm adi altinda siyasî bir kalkinma ve kurtulus ideolojisi olarak benimsendi ve tahkim edildi. II. Mesrutiyet'in ilanindan sonra etkili bir fikir hareketi özelligini kazandi ve din, siyaset, kültür alanlarinin hemen hep...